Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Yeter artık!


“Bu konuyu, bir daha yazmayayım” diyorum.
Sabah gazeteyi açıyorum, kadına şiddet haberleri.
Televizyonu açıyorum, haberlerde, kadına şiddet haberleri.
Her gün, şiddet haberleri okumaktan, duymaktan; bıktık, usandık.
Yeter artık!
***
Ayrılalı altı ay olmuş,
Bir yıl olmuş,
Altı yıl olmuş,
On beş yıl olmuş…
Kendi evlenmiş, eski karısı evlenmiş…
Elinde bıçak, hala peşinden koşuyor.
Yedi yerinden, on yedi yerinden, otuz yedi yerinden bıçakladığı eski karısını; çok sevdiği için bıçakladığını söylüyor.
Çoğu da çocuklarının gözü önünde…
Ağlasam mı gülsem mi? Karar veremiyorum.
Bu nasıl bir sevgi anlayışı ise; sevdiğini söylediği eski eşini, sevdiği çocuğunun gözü önünde bıçaklarken, çocuğunun ömür boyu belleğinden silinmeyecek bir travma yaşadığını, hiç düşünmüyor.
Karısı mezara, kendisi hapishaneye gittiğinde,  hem öksüz hem yetim kalan bebelerin geleceğini, yok ettiğini düşünmüyor.
Bir kadın, çocuklarının hatırına bile geri dönmüyorsa, “bunun sebebi nedir?” demiyor.
Ayrılmanın en önemli nedenlerinden biri, fiziksel ya da duygusal şiddet olduğu halde,
Karısı geri dönsün diye hala şiddet uyguluyor.
Bu durum, üniversitelerde, tez konusu oldu mu acaba?
***  
Bir evlilik bittiyse, bitmiştir. Bu ısrar nedendir?
Neden, iki medeni insan gibi herkes yoluna gitmez?
Eğitimsiz, cahil insanlar bir yana; koskoca şirketlerde yöneticilik yapan, kerli ferli adamlar, başka bir kadınla evlendiği halde eski karısını ve ailesini neden hala taciz ederler ki?
Mutlaka araştırılmalı, okullar da okutulmalı ki gelecek nesillere ibret olsun.
***
 Hani bir söz vardır “yolda yürüyenler ile çocuk yapanlara ehliyet vermek gerekir” diye.
Gerçektende bu söze katılıyorum. Hatta daha evlenmeden önce çiftleri, kursa tabi tutmak, evliliğe ve çocuk yapmaya hazır olup olmadığına bakmak, en önemlisi de ciddi psikolojik testlerden geçirmek gerekiyor.
Öyle, 14 Şubat’ta tüm dünyada ki 1 milyar kadının dans etmesiyle;
“8 Mart 8 kadın” projesi ile ünlü kadınların makyaj yaparak, şiddet kurbanı kadınların yerine geçmesiyle;
8 Martta eğlenceler, paneller düzenlenmesi hatta Ukrayna’nın ünlü Femen kadınlarının soyunması ile “kadına şiddet durmaz”. Hiç yoktan iyidir ama ne yazık ki yetmez!
***
Toplumumuzda, kadına bakış açısı değişmedikçe;
Kadının bir eşya değil, bir birey olduğu kabul edilmedikçe;
Evliliğin anlamı; bilinmediği ve öğrenilmediği müddetçe, yetmez.
Biz de bu konuyu, yazar dururuz…